At last, spring has come to this part of Japan.
- Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
Abraham Lincoln was assassinated in the spring.
- Baharda Abraham Lincoln suikast sonucu öldürüldü.
Maybe after easter, spring will come.
- Belki paskalyadan sonra bahar gelecek.
The villagers are dancing around the Maypole.
- Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.
Who's truly hungry don't need no seasoning.
- Kim gerçekten açsa hiçbir baharata ihtiyacı olmaz.
Add seasoning, seasoned oil, and chili, to the boiling water.
- Kaynar suya, baharat, baharatlı yağ ve biber ekleyin.
This store has a variety of spices.
- Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
Tom added some interesting spices to the stew.
- Tom, güvece bazı ilginç baharatlar ekledi.
I'm looking forward to the return of spring.
- Baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.
This plant flowers at the beginning of spring.
- Bu bitki baharın başlarında çiçek açar.
Many flowers start blooming in springtime.
- Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.
Tom added some interesting spices to the stew.
- Tom, güvece bazı ilginç baharatlar ekledi.
I love Korean food because of the hot spices.
- Sıcak baharatlarından dolayı Kore yemeklerinin seviyorum.
This plant flowers at the beginning of spring.
- Bu bitki baharın başlarında çiçek açar.
In spring, flowers grow and trees bloom.
- Baharda, çiçekler büyür ve ağaçlar çiçek açar.