bacaklar

listen to the pronunciation of bacaklar
Türkisch - Englisch
legs; pins; props
stump
{i} props
{i} pins
legs

My legs hurt because I walked a lot today. - Bacaklarım acıyor çünkü bugün çok yürüdüm.

They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different. - Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.

bacak
leg

Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more. - Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.

They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different. - Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.

bacak
{i} limb

The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed. - Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.

bacak
shin
bacak
knave
bacak
crural
uzatmak (kollar, bacaklar)
stretch out
bacak
shank
bacak
gam
bacak
jack
kollar ve bacaklar
arms and legs
bacak
pin

Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion. - Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

Pinocchio's legs were so stiff that he could not move them. - Pinokyo'nun bacakları o kadar sertti ki onları hareket ettiremiyordu.

bacak
crus
bacak
pin; stump
bacak
leg; shank; knave, jack
bacak
playing cards jack, Brit. knave
bacak
{i} stump
eğri bacaklar
bow legs
ince uzun bacaklar
spindleshanks
ince uzun bacaklar
spindlelegs
leylek bacaklar
spindleshanks
leylek bacaklar
spindlelegs
çarpık bacaklar
knock knees
çarpık bacaklar
bow legs
çırpı bacaklar
spindlelegs
çırpı bacaklar
spindleshanks
Türkisch - Türkisch

Definition von bacaklar im Türkisch Türkisch wörterbuch

Bacak
gıç
Bacak
ayak
bacak
Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak
bacak
Oyun kâğıtlarında oğlan, vale
bacak
Vücudun yürümeye yarayan kasıktan tabana kadar olan bölümü
bacak
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü: "Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu."- P. Safa
bacak
Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ
bacak
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü
bacak
Kılıçların tutağındaki demir siperlik
bacak
Hayvanlarda sayı birimi
bacaklar
Favoriten