Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.
- Walking in the park, I found a baby bird.
Neden sık sık yavru güvercinler görmediğimizi hiç merak ettiniz mi?
- Have you ever wondered why we don't often see baby pigeons?
Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
- Tom wants Mary to babysit his children.
Tom öylesine kısa sürede bir çocuk bakıcısı bulamadı.
- Tom wasn't able to find a babysitter on such short notice.
Bebeğin güzel küçük parmakları var.
- The baby has pretty little fingers.
Küçük bebek dün doğdu.
- The little baby was born yesterday.
O, bebeğine gülümsedi.
- She smiled at her baby.
Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
- The baby needs its mother.
Tom bir bebek gibi ağladı.
- Tom cried like a baby.
Bir bebek gibi uyuyor.
- He's sleeping like a baby.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?