Bebekleri izlemek ilginçtir.
- Babies are interesting to watch.
Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
- Japanese women carry their babies on their backs.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Yavru hayvanlar sevimliler.
- Baby animals are cute.
Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
- The mother elephant bathes her baby in the river.
Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.
- Parents can pass many diseases on to their offspring.
Tavşanların çok yavruları olur.
- Rabbits have a lot of offspring.
Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
- Tom wants Mary to babysit his children.
Tom, çocuk bakıcısı oraya gelinceye kadar, Mary'nin evde kalmasını istedi.
- Tom asked Mary to stay at home until the babysitter got there.
Küçük bebek dün doğdu.
- The little baby was born yesterday.
Bebeğin güzel küçük parmakları var.
- The baby has pretty little fingers.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
- The baby needs its mother.
Bir ergen bazen bir bebek gibi davranır.
- A teenager sometimes acts like a baby.
Tom bir bebek gibi ağladı.
- Tom cried like a baby.
Kitaplar birinin aklının ürünleridir.
- Books are the offspring of one's mind.
Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.
- The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.
Tavşanların çok yavruları olur.
- Rabbits have a lot of offspring.
Tavşanların çok sayıda yavrusu var.
- Rabbits have many offspring.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
Jim met his wife when she was collecting for the black babies.
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?
... babies, they ought to think about getting married to someone, that's a great idea. ...