My father told me not to read a book in my bed.
- Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
Do you know where your father went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Sami has a wealthy papa.
- Sami'nin zengin bir babası var.
Papa, I'm not joking! I'm pregnant.
- Baba, ben şaka yapmıyorum! Hamileyim.
Daddy, I can't walk any more. Carry me.
- Baba, artık yürüyemiyorum. Beni taşı.
I'll tell Daddy on you.
- Seni babama gammazlayacağım.
Daddy, buy me a vuvuzela!
- Baba, bana bir vuvuzela al!
Her dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
Hey, pops! What are you doing!
- Hey, babalık! Ne yapıyorsun!
My father is interested in ancient history.
- Babam antik tarihle ilgileniyor.
He's my father's father. He's my paternal grandpa.
- O benim babamın babası. O benim baba tarafından büyükbabam.
My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.
- Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
Tom is Mary's stepfather.
- Tom Mary'nin üvey babası.
Tom is my stepfather.
- Tom benim üvey babam.
In my childhood, I believed in Santa Claus.
- Çocukluğumda Noel Baba'ya inandım.
Santa Claus, I want to receive a girlfriend for Christmas.
- Noel Baba, Noel için bir kız arkadaş ağırlamak istiyorum.
Tom was a sickly child and was mollycoddled by his parents.
- Tom hastalıklı bir çocuktu ve ana babası tarafından şımartılmıştı.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
She has a great affection for her parents.
- Onun anne ve babasına büyük sevgisi var.
She married without her parents' knowledge.
- O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
My son still believes in Santa Claus.
- Oğlum hâlâ Noel Baba'ya inanıyor.
Tom dressed up as Santa Claus.
- Tom Noel Baba gibi giyinmiş.
My son believes in Father Christmas.
- Benim oğlum Noel Baba'ya inanır.
As soon as you start misbehaving, Father Christmas will not come to see you.
- Yaramazlık yapmaya başlar başlamaz Noel Baba seni görmeye gelmeyecek.
Do not be disrespectful, son. Look at me. Baba, were you a Savaki?.
For my child is dead--my baba is dead!.
Oh, it's storytime! Let me get my baba.
According to some, new volunteers are becoming more difficult to recruit and there are dark suggestions that 'money is being made on the backs of the babas', the dedicated, but ageing ladies who still spend countless hours of their time preparing foodstuffs for the occasion.
Most babas had little contact with written culture and are not therefore named in books and treatises.
As we made eye contact, I slowly began to wonder if she was Baba. I did not know my grandmother though I'd spoken with her several times on the telephone;.