başvur

listen to the pronunciation of başvur
Türkisch - Englisch
apply for

Tom asked Mary to find out how to apply for a visa. - Tom Mary'den vize için nasıl başvurulacağını öğrenmesini rica etti.

Regardless of age, everybody can apply for it. - Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.

{f} referenced
fall back on

Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on. - Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.

I can fall back on my savings if I lose my job. - İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.

betake
fell back on
{f} appeal

She appealed to me for help. - O, yardım için bana başvurdu.

He appealed to us for help. - O yardım için bize başvurdu.

{f} referring
appeal to

We should appeal to reason instead of resorting to violence. - Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.

resort to

No matter how angry he was, he would never resort to violence. - Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.

We should not resort to violence. - Şiddete başvurmamalıyız.

refer

The speaker sometimes referred to his notes. - Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.

Writers often refer to a dictionary. - Yazarlar genellikle bir sözlüğe başvururlar.

fallen back on
make reference to
betook
apply to

Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts. - Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.

Apply to the office for further details. - Daha çok bilgi için ofise başvurun.

betaken
başvur
Favoriten