başlattı

listen to the pronunciation of başlattı
Türkisch - Englisch
introduced

The invention of the transistor introduced a new era. - Transistör'ün icadı yeni bir çağ başlattı.

Simple past tense and past participle of introduce
Not native to a location; brought from another place

The prickly pear cactus is an introduced species in Australia.

past of introduce
People deliberately introduced some animals such as pheasants, starlings and rock doves Other animals, such as the house mouse and Norway rat, came in accidently as stowaways Introduced animals often can be compared to an invading army With only a few exceptions, these alien animals compete with and displace native animals
Not native to the area, has been brought in
Grasses which have been brought in from outside North America and are not in the original vegetation
malaria acquired by mosquito transmission from an imported case in an area where malaria is not a regular occurrence
When used to refer to plants or animals, this term means the plant or animal is not native to a country
The version of a bill or resolution as it was filed in the house or the senate
başla
begin

Birth is, in a manner, the beginning of death. - Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.

School begins at nine and is over at six. - Okul dokuzda başlar ve altıda biter.

başla
began

Next month it'll be five years since he began playing the violin. - Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

He began his meal by drinking half a glass of ale. - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.

başla
(Bilgisayar) run

He stopped smoking and started running. - Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.

Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking. - Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.

başla
{f} beginning

The beginning is the most important part of the work. - Başlangıç işin en önemli kısmıdır.

Birth is, in a manner, the beginning of death. - Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.

başla
log on
başla
begun

The French and Indian War had begun. - Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.

The War of 1812 had begun. - 1812 Savaşı başlamıştı.

başla
gotten start
başla
fall to
başla
go about

Now I must go about my work. - Şimdi işime başlamalıyım.

başla
strike up

The student center is a good place to strike up conversations. - Öğrenci merkezi konuşmalara başlamak için iyi bir yer.

başla
got start
başla
knuckle down
başla
set about

We got up early and set about cleaning our house. - Erken kalktık ve evimizi temizlemeye başladık.

She had no idea how to set about her work. - İşine nasıl başlayacağı konusunda bir fikri yoktu.

başla
get start
başla
enter upon
başla
get down to

It's time to work now. Let's get down to business. - Şimdi çalışma vakti. İşe başlayalım.

It's time to get down to business. - İşe başlamanın zamanıdır.

başla
commence

Hostilities commenced. - Düşmanlıklar başladı.

Direct flights between New York and Tokyo commenced recently. - New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.

başla
start off

There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day. - Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.

I quit my job and moved so I could start off with a clean slate. - Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

başla
went about
başla
got down to
başla
log#on
başlattı
Favoriten