başlamış

listen to the pronunciation of başlamış
Türkisch - Englisch
entered
begun

The French and Indian War had begun. - Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.

When we went to the hall, the concert had already begun. - Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.

başla
begin

Let's go back before it begins to rain. - Yağmur başlamadan önce geri dönelim.

After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop. - Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

başla
began

He began his meal by drinking half a glass of ale. - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.

Next month it'll be five years since he began playing the violin. - Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

başla
(Bilgisayar) run

He stopped smoking and started running. - Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.

They began to run all at once. - Hep birden koşmaya başladılar.

başla
{f} beginning

All beginnings are difficult. - Bütün başlangıçlar zordur.

The beginning is the most important part of the work. - Başlangıç işin en önemli kısmıdır.

başla
log on
başla
begun

My memory of her has begun to recede. - Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı.

The French and Indian War had begun. - Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.

başla
gotten start
başla
fall to
başla
go about

Now I must go about my work. - Şimdi işime başlamalıyım.

başla
strike up

The student center is a good place to strike up conversations. - Öğrenci merkezi konuşmalara başlamak için iyi bir yer.

başla
got start
başla
knuckle down
başla
set about

She had no idea how to set about her work. - İşine nasıl başlayacağı konusunda bir fikri yoktu.

I must set about that work without delay. - Gecikmeden o işe başlamalıyım.

başla
get start
başla
enter upon
başla
get down to

I've never seen him really get down to work. - Onun gerçekten işe başladığın asla görmedim.

We must get down to our homework. - Biz ödevimize başlamalıyız.

başla
commence

Commencement is typically the first or second Saturday in April. - Başlangıç genellikle nisan ayının birinci ya da ikinci cumartesisidir.

Tom's trial commenced three days later. - Tom'un davası üç gün sonra başladı.

başla
start off

There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day. - Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.

I quit my job and moved so I could start off with a clean slate. - Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

başla
went about
başla
got down to
başla
log#on
kokuşmaya başlamış
putrescent
yeni başlamış
inchoate
çürümeye başlamış
sleepy
çürümeye başlamış
putrescent
çürümeye başlamış şey
putrescence
Türkisch - Türkisch
Hatay'ın Erzin ilçesinde bir kaplıca maden suyu
başlamış
Favoriten