Türkisch - Englisch
Definition von başına buyruk im Türkisch Englisch wörterbuch
- independent
My grandma is a very independent person.
-Büyük annem başına buyruk birisidir.
Tom was very independent.
-Tom çok başına buyruktu.
- unamenable
- independent; doing things without others' approval
- autocephalous
- başına buyruk tip
- maverick
- başına buyruk kimse
- free agent
- başına buyruk olmak
- to be one's own master
- başına buyruk olmak
- be one's own master
- başınabuyruk
- maverick
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von başına buyruk im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kimseden izin almaksızın dilediği gibi davranan (kimse)
başına buyruk
Silbentrennung
ba·şı·na buy·rukResimler
Historie
Favoriten