Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
bağışıklık
Türkisch - Englisch
Definition von
bağışıklık
im Türkisch Englisch wörterbuch
immunity
immunity; exemption
challenge
dispensation
(Hukuk)
immunity, suspension, exemption
(Ticaret)
privilege
franchise
exemption
immunosuppressant
exempt
Relevante Übersetzungen
bağışıklık
kazandırmak
immunize
bağışıklık
kazanan
the one who gains immunity
bağışıklık
sistemi
(Tıp, İlaç)
Immune system
bağışıklık
artırıcı aşı
booster shot
bağışıklık
bilimi
immunology
bağışıklık
dönemi
(Hukuk)
suspension period
bağışıklık
kazandırma
immunization
bağışıklık
kazandırmak
to immunize
bağışıklık
sağlayan madde
immunogen
bağışıklık
sistemini çökerten öldürücü hastalık
AIDS
edilgen
bağışıklık
(Biyokimya)
passive immunity
yapay
bağışıklık
(Biyokimya)
passive immunity
insan
bağışıklık
sistemi yetersiliğine neden olan virus (hiv virusu -AIDS)
(Askeri)
human immuno-deficiency virus
kazanılmış
bağışıklık
yetersizliği sendromu
(Askeri)
acquired immune deficiency syndrome
zehire karşı
bağışıklık
kazandırma
mithridatism
zehire karşı
bağışıklık
kazandırmak
mithridatize
Türkisch - Türkisch
Definition von
bağışıklık
im Türkisch Türkisch wörterbuch
Bir ödevin veya yükümlülüğün dışında kalma durumu, muafiyet
Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla kazanılmış direnç durumu
muafiyet
Relevante Übersetzungen
bağışıklık
bilimi
Bağışıklık olaylarının ortaya çıkma şartlarını, gelişimini, alınabilecek önlemleri ve yapılabilecek tedaviyi inceleyen tıp dalı, immünoloji
kazanılmış
bağışıklık
Bir hastalığı geçirdikten sonra kazanılan bağışıklık
öz
bağışıklık
Bireyin, kendi vücudundan olan ögelere karşı antikor yapması
bağışıklık
Silbentrennung
ba·ğı·şık·lık
Aussprache
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
bağışıklık
s topaklar olsun böylece. "
obus (an artillery shell)
the trait of lacking courage
brendan solungaç
(araba) turn over
cross-sectional study
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen