büyükbaba

listen to the pronunciation of büyükbaba
Türkisch - Englisch
(Tabiat Doğa) (kelebek) small tortoiseshell
grandfather, grandad, grandpa
grandfather

Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch. - Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.

He looks like his grandfather. - Büyükbabasına benziyor.

grandpapa
granddad
grandpa

Let's visit my grandpa this weekend. - Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.

Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here. - Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.

grandad
büyükbaba veya büyükanne
grandparent
büyükbaba
Favoriten