She's the French ambassador to Portugal.
- Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
He was ambassador to the United Nations.
- Birleşmiş Milletlerin büyük elçisiydi.
Her ambition is to become an ambassador.
- Onun tutkusu bir büyükelçi olmaktır.
The ambassador was recalled from Warsaw.
- Büyükelçi Varşova'dan geri çağrıldı.