Tom dramatik bir etki için durakladı.
- Tom paused for dramatic effect.
Bu kadar dramatik olma.
- Don't be so dramatic.
Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.
- Medical science has made a dramatic advance.
Yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya sıcaklıkta çarpıcı bir artış yaşamış olacak.
- By the end of the century, the earth will have experienced a dramatic increase in temperature.