büchsen…

listen to the pronunciation of büchsen…
Englisch - Türkisch

Definition von büchsen… im Englisch Türkisch wörterbuch

canned
konserve

Toptan konserve ürünler alırım. - I buy canned goods in bulk.

Tom her gün konserve ton balığı yemekten civa zehirlenmesi oldu. - Tom got mercury poisoning from eating canned tuna every day.

canned
konservesi
canned
{f} konservele

Armutlar bu fabrikada konservelenir. - Pears are canned in this factory.

canned
ayyaş
canned
plağa doldurulmuş (müzik)
canned
argo banda alınmış
canned
yol verilmiş
canned
konserve yap
canned
{s} sarhoş
canned
argo önceden hazırlanmış
canned
{s} konservelenmiş
canned
argo kovulmuş
canned
önceden söylenmiş
canned
{s} konserve: canned chickpeas konserve nohut
canned
plağa doldurulmuş
canned
{s} önceden söylenmiş olan
canned
{s} kutu
canned
{s} zom
canned
(sıfat) konserve, kutu, konservelenmiş, kaydedilmiş; banda alınmış; sarhoş, zom; önceden söylenmiş olan
Deutsch - Englisch
tinned
canned
Büchsen
cans
Büchsen
bushings
Büchsen
bushs
Büchsen
rifled guns
Büchsen
tins
Büchsen
rifles