A house divided against itself cannot stand.
- Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.
Tom's school day is divided into six periods.
- Tom'un okul günü altı peryoda bölünmüştür.
He has a split personality.
- O bölünmüş bir kişiliğe sahip.
Tom has a split personality.
- Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.
Mother divided the cake into eight pieces.
- Anne pastayı sekiz parçaya böldü.
Tom divided the pie into three equal parts.
- Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
Mother divided the cake into three parts.
- Anne pastayı üç parçaya böldü.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
The inflation issue split the party.
- Enflasyon sorunu partiyi böldü.
Tom has a split personality.
- Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.