bölünemez

listen to the pronunciation of bölünemez
Türkisch - Englisch
indivisible
infrangible
bölünemez boşluk
non-breaking space , nonbreak space
bölünemez sayı
indivisible
böl
divide into
böl
{f} divided

Mother divided the cake into three parts. - Annem pastayı üç parçaya böldü.

Mother divided the cake into eight pieces. - Anne pastayı sekiz parçaya böldü.

böl
hyphenate
böl
{f} forked
böl
divide

The road divides here into two. - Yol burada ikiye bölünür.

The equator divides the globe into two hemispheres. - Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.

böl
dividing
böl
divvy
böl
split

The inflation issue split the party. - Enflasyon sorunu partiyi böldü.

Let's split the reward fifty-fifty. - Ödülü yarı yarıya bölüşelim.

böl
divideinto
bölünemez
Favoriten