Türkisch - Englisch
Definition von böbrek im Türkisch Englisch wörterbuch
- one of a pair of organs that filters metabolic wastes from the blood
- nephritic
- of or pertaining to the kidneys
- renal
- kidney
Tom was diagnosed with kidney cancer in 2013.
-2013 yılında Tom'a böbrek kanseri teşhisi kondu.
All our blood passes through our kidneys about sixty times a day.
-Tüm kanımız yaklaşık günde altmış kez böbreklerimizden geçer.
- böbrek taşı
- (Tıp, İlaç) Kidney stone
- böbrek biçiminde
- reniform
- böbrek ilacı
- nephritic
- böbrek iltihabı
- nephritis
- böbrek iltihabı/yangısı
- path. nephritis
- böbrek içi iltihabı
- pyelitis
- böbrek kumu olan
- sabulous
- böbrek leğeni
- anat . renal pelvis
- böbrek makinesi
- kidney machine
- böbrek nakli
- kidney transplant
- böbrek sote
- sautéed kidneys
- böbrek taşı
- kidney stone, renal calculus
- böbrek taşı
- urinary calculus
- böbrek taşı olan
- calculous
- böbrek taşı türünden
- calculous
- böbrek yangısı
- bright's disease
- böbrek yangısı
- nephritis
- böbrek yağı
- suet
- böbrek şeklinde
- kidney shaped
- böbrekler
- reins
- böbrekler
- kidneys
Tom's kidneys and liver are in bad shape.
-Tom'un böbreklerinin ve karaciğerinin şekli kötü.
That caused my kidneys to fail.
-O böbreklerimin iflas etmesine neden oldu.
- kronik böbrek yetmezliği
- (Tıp) chronic kidney failure
- kronik böbrek yetmezliği
- (Tıp) chronic renal failure
- yapay böbrek
- (Tıp) artificial kidney
- Böbrek yetmezliği
- renal shutdown
- Böbrek yetmezliği
- kidney failure
- böbrek yetmezliği
- renal failure
- birincil böbrek
- (Hayvan Bilim, Zooloji) pronephros
- dana böbrek sote
- (Gıda) calf’s kidney saute
- ikincil böbrek
- (Tıp) mesonephros
- iveğen böbrek yetmezliği
- path. acute renal failure
- mobil böbrek
- movable kidney
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von böbrek im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kandaki zararlı maddeleri süzen, idrar salan, omurganın sağ ve sol yanında bulunan çift organlardan her biri
- dedek
- (Osmanlı Dönemi) KİLYE
- böbrek taşı
- Böbreklerde oluşan taş
- böbrek yağı
- Kasaplık hayvanların böbreklerinin çevresinde oluşan yağ
- böbrek üstü bezi
- Böbreklerin üstünde bulunan, hormon niteliğinde salgısı olan bez
- sun'i böbrek
- Sonradan takılan böbrek
- yapay böbrek
- Sun'î böbrek
Relevante Übersetzungen
Englisch - Türkisch
Definition von böbrek im Englisch Türkisch wörterbuch
- böbrek yetmezliği
- (Tıp, İlaç) Kidney failure, renal failure
Relevante Übersetzungen
böbrek
Silbentrennung
böb·rekAussprache
Gemeinsame Collocations
böbrek yetmezliğiResimler
Historie
Favoriten