Türkisch - Englisch
Definition von böbürlenmek im Türkisch Englisch wörterbuch
- brag
I didn't want to brag.
-Böbürlenmek istemedim.
- boast
- vapor
- to boast, to brag, to crow
- vapour [Brit.]
- assume an arrogant air
- plume oneself on
- plume oneself upon
- dramatize oneself
- to boast, brag, toot one's own horn
- flash
- suffer from a swollen head
- crow
- {f} vapour
- böbürlenme
- arrogance
- böbürlenme
- bluster
- böbürlen
- brag
I didn't want to brag.
-Böbürlenmek istemedim.
Tom bragged about his new phone.
-Tom yeni telefonuyla böbürlendi.
- böbürlenme
- fanfaronade
- böbürlenme
- boast
- böbürlenme
- vaporings
- böbürlenme
- boastful behavior
- böbürlenme
- vapourings [Brit.]
- böbürlenme
- vapourings
- böbürlenme
- lineshooting
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von böbürlenmek im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Övünerek kabarmak, kurulmak: "Millete, vatana bir faydam dokunuyor diye böbürlenirdi."- S. F. Abasıyanık
- Övünerek kabarmak, kurulmak: "Millete, vatana bir faydam dokunuyor diye böbürlenirdi."- S. F. Abasıyanık. Çok böbürlenmek
- Övünerek kabarmak, kurulmak
- Böbürlenme
- (Osmanlı Dönemi) PİNDAR
- Böbürlenme
- böbürtü
- Böbürlenme
- tafra
- böbürlenme
- Böbürlenmek işi
Relevante Übersetzungen
böbürlenmek
Silbentrennung
bö·bür·len·mekAussprache
Resimler
Historie
Favoriten