The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
His income was diminished by half after retirement.
- Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
Sales fell off in the third quarter.
- Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.
I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
- Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
They should decrease the sugar in these muffins.
- Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Japan's consumption of rice is decreasing.
- Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
The population of this country is gradually diminishing.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
Production of rice has decreased.
- Pirinç üretimi azaldı.
Sales have decreased these days.
- Satışlar bugünlerde azaldı.