azaltılma

listen to the pronunciation of azaltılma
Türkisch - Englisch
abatement
abate
azal
{f} decaying
azal
{f} diminished

His income was diminished by half after retirement. - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened. - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.

azal
fell off

Sales fell off in the third quarter. - Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.

azal
tail off
azal
{f} decrease

Production of rice has decreased. - Pirinç üretimi azaldı.

They should decrease the sugar in these muffins. - Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.

azal
{f} decreasing

A recent survey shows that the number of smokers is decreasing. - Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.

Japan's consumption of rice is decreasing. - Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

azal
fallen off
azal
diminish

His income was diminished by half after retirement. - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened. - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.

azal
{f} decreased

The medicine decreased his pain. - İlaç onun acısını azalttı.

Production of rice has decreased. - Pirinç üretimi azaldı.

azal
fall off
azaltılmak
be shortened
azal
mute
Englisch - Englisch

Definition von azaltılma im Englisch Englisch wörterbuch

Azal
A place near the western extremity of the valley near Jerusalem
Türkisch - Türkisch

Definition von azaltılma im Türkisch Türkisch wörterbuch

AZAL
(Osmanlı Dönemi) (Ezel. C.) Ezeller. Başlangıcı olmayan zamanlar
azaltılmak
Azaltma işi yapılmak
azaltılma
Favoriten