Prices have been reduced by 20 to 40 percent.
- Fiyatlar yüzde 20 ila 40 oranında azalmıştır.
Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
- 1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
Illegal logging has decreased considerably.
- Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
His income was diminished by half after retirement.
- Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
Sales fell off in the third quarter.
- Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.
I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
- Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
This medicine will decrease your pain.
- Bu ilaç ağrını azaltacak.
The country is aiming at decreasing its imports.
- Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
Our sales are decreasing.
- Satışlarımız azalıyor.
The population of this country is gradually diminishing.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
His income was diminished by half after retirement.
- Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
Production of rice has decreased.
- Pirinç üretimi azaldı.
My income has decreased ten percent.
- Gelirim yüzde on azaldı.