Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
- Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
- Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
It began raining just now.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
I have only just begun.
- Daha az önce başladım.
We've only just begun.
- Sadece az önce başladık.