Mary'ye yardım etmek zorundayım.
- Tengo que ayudar a Mary.
Ona yardım etmek için kimse gelmedi.
- Nadie vino a ayudarle.
Tom ve Mary ev ödevlerinde birbirlerine yardımcı oldu.
- Tom y Mary se ayudaron mutuamente con los deberes.
Tom Mary'ye yardımcı olur, ama o ona yardım etmez.
- Tom ayuda a Mary pero ella no lo ayuda a él.
I'm thankful to you for your helping me with my homework.
- Estoy agradecido contigo por ayudarme con mi tarea.
I don't feel like helping you.
- No tengo ganas de ayudarte.