ayrılıkçılık

listen to the pronunciation of ayrılıkçılık
Türkisch - Englisch
support for segregation or secession
advocacy of separation
secessionism
{i} separatism
ayrılık
separation

The separation between myself and him was painful, but necessary. - Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi.

The father and son met after a long separation. - Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu.

ayrılık
faction
ayrılık
rift
ayrılık
disparity
ayrılık
dissent from
ayrılık
separateness
ayrılık
split

Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split. - Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.

ayrılık
discreteness
ayrılık
{i} dissent
ayrılık
disunity

Unity is better than disunity. - Birlik, ayrılıktan daha iyidir.

ayrılık
discrepancy
ayrılık
parting

Divorce is generally a painful parting. - Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır.

ayrılık
disagreement
ayrılık
clash
ayrılık
standoff
ayrılık
difference
ayrılık
dissimilarity
ayrılık
gap
ayrılık
separation; discrepancy, rift; gap
ayrılık
remoteness, separation
ayrılık
dissentient
ayrılık
divorce

Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split. - Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.

Divorce is generally a painful parting. - Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır.

ayrılık
difference, lack of accord
ayrılık
detach
ayrılık
division

Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions. - Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.

ayrılık
severalty
ayrılık
exempt
ayrılıkçılık
Favoriten