Benjamin shot a bear with a rifle.
- Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu.
When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
- Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
Tom told Mary that he had seen John in January.
- Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.
I was with him in January.
- Ocak ayında onunla birlikteydim.
Which is creepier, a talking teddy bear or a talking doll?
- Hangisi daha ürpetici, konuşan bir oyuncak ayı mı yoksa konuşan bir oyuncak bebek mi?
The little girl hugged her teddy bear.
- Küçük kız oyuncak ayısına sarıldı.