The men had little to do except hunt for food.
- İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
This park used to be a hunting ground for a noble family.
- Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
The mother cat went out hunting birds.
- Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
Fishing is the only thing Tom wants to do.
- Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır.
I'm taking a week off to do some fishing.
- Ben biraz balık avlamak için bir hafta izin alıyorum.
The mother cat went out hunting birds.
- Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
Predators always prey on unsuspecting victims.
- Avcılar her zaman masum kurbanları avlamaktadır.
Predators always prey on unsuspecting victims.
- Avcılar her zaman masum kurbanları avlamaktadır.