Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.
- I'd like to put my valuables in a safe deposit box, if any are available.
Bu demiryolu istasyonunda uygun bir hamal bulmak zordur.
- It is difficult to find a porter who is available in this railroad station.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
We have an available candidate.
This is an available plea.
The currently available evidence does not permit me to make such a claim.
- The currently available evidence does not allow me to make such a claim.
Tom isn't available at the moment. May I take a message?
- Tom is not available at the moment. May I take a message?