ausweiten

listen to the pronunciation of ausweiten
Deutsch - Türkisch
genişletmek, bollaştırmak; açmak, sermek
bollaştırmak
Englisch - Türkisch

Definition von ausweiten im Englisch Türkisch wörterbuch

expand
genişlemek
expand
{f} büyümek
expand
açındırmak
expand
genişletme

Genişletmek için yer yok. - There's no room to expand.

Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir. - Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.

expand
genleşmek
expand
pirinç
expand
kabarmak
expand
genişle

İşçiler yolu genişletiyor. - The workers are expanding the road.

Evren sonsuza kadar genişleyecek mi? - Will the universe expand indefinitely?

expand
büyütmek

Tom işini büyütmek istedi. - Tom wanted to expand his business.

expand
genleşmek (fizik)genişletmek, büyümek (genel anlamda )

He expands his business everyyear.

expand
genişlet

Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır. - University education is designed to expand your knowledge.

O, araştırmasını genişletti. - He expanded his research.

expand
genişletmek;genişlemek
expand
(Avrupa Birliği) genişle(t)mek, büyü(t)mek
expand
(Tekstil) açmak, yaymak, genişletmek
expand
(fiil) şişirmek, büyütmek, genişletmek, açmak, yayılmak, genişlemek, şişmek, açılmak, gelişmek, büyümek, dönüşmek
expand
açıl/genişle/genişlet
expand
{f} dönüşmek
expand
{f} genişletmek; genişlemek; büyütmek; büyümek
expand
{f} fiz. genleşmek; genleştirmek
Deutsch - Englisch