O müzik eğitimi amacıyla Avusturya'ya gitti.
- He went to Austria for the purpose of studying music.
Avusturya müziğini severim.
- I like the music of Austria.
O Alman değil ama Avusturyalı.
- He's not German, but Austrian.
Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.
- Tom doesn't know the difference between an Austrian and a German.
Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.
- Tom doesn't know the difference between an Austrian and a German.
Her yıl Avusturya Alp'lerinde birkaç düzine dağcı ölmektedir.
- Several dozen mountaineers die each year in the Austrian Alps.