aussagekräftig

listen to the pronunciation of aussagekräftig
Deutsch - Türkisch
detaylı
Englisch - Türkisch

Definition von aussagekräftig im Englisch Türkisch wörterbuch

meaningful
{s} anlamlı

O, bana anlamlı bir şekilde baktı. - She gave me a meaningful look.

Herkes dinledi ve çok mutluydu, düğünün özgün ve anlamlı olduğunu düşündüler. - Everyone listened and was very happy, thinking this wedding was both original and meaningful.

meaningful
(sıfat) anlamlı
conclusive
anlaşılmış
conclusive
(Ticaret) kesinleşmiş
conclusive
kesin

Kanıtlar oldukça kesin. - The evidence is fairly conclusive.

conclusive
şüpheleri ortadan kaldıran
conclusive
{s} son, nihai
conclusive
{s} son
conclusive
{s} kati
conclusive
{s} inandırıcı
meaningful
{s} anlamlı, manalı