O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.
- He regards women as disposable pleasures rather than as meaningful pursuits.
Yeni ve daha anlamlı bir gerçekliğe hoş geldin.
- Welcome to a new and more meaningful reality.
Kanıtlar oldukça kesin.
- The evidence is fairly conclusive.