auskolkung

listen to the pronunciation of auskolkung
Englisch - Türkisch

Definition von auskolkung im Englisch Türkisch wörterbuch

crater
krater

Curiosity Gale kraterinin içine iniş yaptı. - Curiosity has landed inside the Gale crater.

Onun topaklı yatağı ayın kraterli yüzeyi gibi görünüyordu. - His lumpy bed looked like the cratered surface of the moon.

pothole
{i} (yol yüzeyinde arabaların yol açtığı) çukur
pothole
çukur

Araba sürerken çukurlara dikkat edin. - Watch out for the potholes while driving.

Dikkatli ol! Yolda bir çukur var. - Careful! There's a pothole on the road.

pothole
burgaç deliği
crater
çukur
crater
yanardağ ağzı
pothole
(yolda oluşan) çukur
pothole
derin çukur
crater
çukur/krater
crater
(Askeri) ÇUKUR: Bir patlama yüzünden yeryüzeyinde oluşan çukur, basıklık veya oyuk. Patlama derinliğine bağlı olarak bir tabak şekliyle konik bir şekil arasında değişiklik gösterebilir. Derin yeraltı patlamalarında yüzeyde arıza meydana gelmeyebilir. Bundan kaynaklanan oyuğa kamuflet denir
crater
(Tıp) Etrafı kabarık kenarlarla çevrili çukur bölge, krater (ülserin orta kısmı gibi)
crater
{i} bombanın açtığı çukur
pothole
{i} kaya çukuru
pothole
kayalarda su ve çakılların açtığı çukur
pothole
yol çukuru/devkazan
pothole
şelalelerde suy ve çakıl etkinliği ile oluşan çukur
pothole
{i} yol çukuru