Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ausgeliehen

listen to the pronunciation of ausgeliehen
Deutsch - Türkisch
ödünç
Englisch - Türkisch

Definition von ausgeliehen im Englisch Türkisch wörterbuch

lent
hıristiyanlıkta paskalya`dan önceki kırk gün bo
lent
uzunca perhiz süresi
borrowed
ödünç

Kitabı ondan ödünç aldı. - She borrowed the book from him.

Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım. - I borrowed the dictionary from my friend.

borrowed
ödünç alınmış

Ödünç alınmış altın geri talep ettikleri zaman kurşun haline gelir. - Borrowed gold becomes lead when they demand it back.

Sauna Finceden ödünç alınmış yaygın olarak kullanılan birkaç sözcükten biridir. - Sauna is one of the few widely used words that have been borrowed from Finnish.

lent
ödünç verilmiş
lent
ödünç

Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin. - You should not have lent the money to such a person.

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent him 500 dollars.

lent
paskalya perhizi
lent
paskalyadan evvel gelen büyük perhiz
loan
ariyet
loan
karz
borrowed
borç alınan
borrowed
{f} ödünç al

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi. - She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.

Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım. - I borrowed the dictionary from my friend.

lent
{f} ödünç ver

Bana ödünç verdiğin dergi çok ilginç. - The magazine which you lent me is very interesting.

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent her 500 dollars.

borrowed
ödünç alış
lent
ödünç vermek

bir şeyi ödünç vermek.

lent
Büyük Perhiz
lent
f., bak. lend
lent
lend ver/ödünç ver
lent
(Tıp) Mercek anlamına önek
loan
{f} ödünç ver

Bana bir kalem ödünç verebilir misin? - Can you loan me a pen?

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank loaned him 500 dollars.