ausgefranst

listen to the pronunciation of ausgefranst
Englisch - Türkisch

Definition von ausgefranst im Englisch Türkisch wörterbuch

ragged
eski püskü
ragged
süfli
ragged
perişan kılıklı
frayed
{f} yıpran

Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış. - The cuffs of his suit jacket are badly frayed.

Bu uzatma kablosu bana tehlikeli gibi görüyor. Nereden yıprandığını görüyor musun? - That extension cord looks dangerous to me. You see where it's frayed there?

lacerated
{f} yırt
ragged
kılıksız
ragged
pejmürde kılıklı
ragged
pejmürde
ragged
uyduruk
ragged
lime lime
ragged
(giysi) yırtık pırtık
frayed
yıpranmış
lacerated
yırtılmış
lacerated
(Tıp) yırtılmış, yırtık
ragged
{s} olmamış
ragged
dağınık/eski püskü
ragged
{s} karman çorman
ragged
{s} düzensiz
ragged
karışık düzensiz
ragged
{s} cırlak
Deutsch - Englisch
frazzled
unraveled
raveled out
frayed
lacerated
ragged
become frayed
raveled
es ist/war ausgefranst
it has/had frayed