ausfall

listen to the pronunciation of ausfall
Deutsch - Türkisch
[der] kayıp, zarar; (saç) dökülme, düşme; noksan, eksiklik; sonuç, netice; çıkış; (makine) işlememe; radyoaktif kalıntı
{'ausfall} r kayıp, zarar; açık, eksiklik; sonuç
r. 'ausfall kayıp, zarar; açık, eksiklik; sonuç
sorti
hamle yapmak
ses düşmesi
Englisch - Türkisch

Definition von ausfall im Englisch Türkisch wörterbuch

blackout
baygınlık
blackout
(Tıp) hafıza kaybı
blackout
(Elektrik, Elektronik) elektriklerin kesilmesi
blackout
kısa süren şuur kaybı
blackout
(Tıp) şuur kaybı
blackout
bayılma
blackout
Elektrik kesintisi

Dün gece uzun bir elektrik kesintisinden dolayı ödevimi yapamadım. - Last night I could not do my homework on account of a long blackout.

blackout
Karartma
blackout
(Askeri) GÖZ KARARMASI: Süratli bir yükselişte, oturur veya ayakta dururken, yüksek hız ile harekete maruz kalındığı zaman, şuurun yerinde olmasına rağmen, görme kabiliyetinin, geçici olarak, tamamen kaybolması. Ayrıca bakınız: "redout"
blackout
bayılmak
blackout
(Tıp) Beyin dolaşımındaki yetersizlik nedeniyle gelişen kısa süreli bilinç kaybı, bilinç kararması
blackout
karanlık
blackout
{i} kararm
blackout
{i} yayının kesilmesi
blackout
{i} göz kararması; kısa süren şuur kaybı
blackout
karartmak
blackout
{i} kendinden geçme