auseinanderfallend

listen to the pronunciation of auseinanderfallend
Englisch - Türkisch

Definition von auseinanderfallend im Englisch Türkisch wörterbuch

falling apart
dağılıyor

Fadıl'ın ailesi dağılıyordu. - Fadil's family was falling apart.

Leyla ve Sami'nin evliliği dağılıyordu. - Layla and Sami's marriage was falling apart.

breaking up
{i} parçalayan
breaking up
ilişkiyi bitirme

Kız arkadaşımla ilişkiyi bitirmeyi düşünüyorum. - I'm thinking about breaking up with my girlfriend.

breaking up
(isim) parçalayan
breaking up
ayrılma (sevgiliden)
Deutsch - Englisch
falling apart
disintegrating
breaking up
falling a part