Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
- Tom is on good terms with Mary.
Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum.
- I hear you're on bad terms with Owen.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Infinite patience and infinite impatience: one of these two expressions makes sense and the other doesn't.
- Endlose Geduld und endlose Ungeduld: einer dieser beiden Ausdrücke ergibt Sinn und der andere nicht.
Lojban has incorporated a detailed grammar for mathematical expressions. This grammar parallels the predicate grammar of the non-mathematical language.
- Lojban hat eine detaillierte Grammatik für mathematische Ausdrücke eingegliedert. Diese Grammatik entspricht der Prädikatengrammatik der nichtmathematischen Sprache.