aus versehen

listen to the pronunciation of aus versehen
Deutsch - Türkisch
kazaren , yanlışlıkla
yanlışlıkla
Englisch - Türkisch

Definition von aus versehen im Englisch Türkisch wörterbuch

accidentally
kazara

O, kazara çekiçle parmağına vurdu. - He accidentally hit his thumb with the hammer.

Tom kazara USB'sini çöpe attı. - Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.

by mistake
yanlışlıkla

Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım. - I took his umbrella by mistake.

Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim. - I put my gloves on inside out by mistake.

accidentally
tesadüfen

Bu keşif tesadüfen yapıldı. - This discovery was made accidentally.

accidentally
yanlışlıkla

Tom yanlışlıkla ayağına bastığı için Mary'den özür diledi. - Tom apologized to Mary for accidentally stepping on her foot.

Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu. - Tom shot himself in the leg accidentally.

accidentally
(Kanun) tesadüfi olarak
accidentally
hasbelkader
accidentally
(Kanun) kazaen
accidentally
rasgele
accidentally
istemiyerek
by accident
tesadüfen

Onunla tesadüfen karşılaştık. - We met her by accident.

Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim. - I only found out about it purely by accident.

by accident
kazara

Kazara Jane ile karşılaştım. - I met Jane by accident.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım. - I met my teacher by accident at the restaurant last night.

accidentally
rastlantı sonucu

Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu. - A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.

by accident
rastlantı sonucu

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım. - I met Mr Smith on the street by accident.