aus versehen

listen to the pronunciation of aus versehen
Deutsch - Türkisch
kazaren , yanlışlıkla
yanlışlıkla
Englisch - Türkisch

Definition von aus versehen im Englisch Türkisch wörterbuch

accidentally
kazara

O, kazara çekiçle parmağına vurdu. - He accidentally hit his thumb with the hammer.

Tom kazara kendini havaya uçurdu. - Tom blew himself up accidentally.

by mistake
yanlışlıkla

Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim. - I entered someone else's room by mistake.

Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim. - I put my gloves on inside out by mistake.

accidentally
tesadüfen

Bu keşif tesadüfen yapıldı. - This discovery was made accidentally.

accidentally
yanlışlıkla

Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti. - Tom accidentally ate some rat poison.

Hayır, yanlışlıkla parmağımı kestim! Ne yapmalıyım? - Oh no, I accidentally sawed off my finger! What should I do?

accidentally
(Kanun) tesadüfi olarak
accidentally
hasbelkader
accidentally
(Kanun) kazaen
accidentally
rasgele
accidentally
istemiyerek
by accident
tesadüfen

Savaş tesadüfen patlak vermedi. - The war didn't break out by accident.

Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim. - I only found out about it purely by accident.

by accident
kazara

Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık. - We met them by accident at the bus terminal.

Caddede kazara Bay Smith ile karşılaştım. - I met Mr. Smith on the street by accident.

accidentally
rastlantı sonucu

Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu. - A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.

by accident
rastlantı sonucu

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım. - I met Mr Smith on the street by accident.

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.