O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
- I took his umbrella by mistake.
Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim.
- I put my gloves on inside out by mistake.
Bu keşif tesadüfen yapıldı.
- This discovery was made accidentally.
Tom yanlışlıkla ayağına bastığı için Mary'den özür diledi.
- Tom apologized to Mary for accidentally stepping on her foot.
Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.
- Tom shot himself in the leg accidentally.
Onunla tesadüfen karşılaştık.
- We met her by accident.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.
- A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
- I met her by accident on Third Avenue.
Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım.
- I met Mr Smith on the street by accident.
I took your umbrella by mistake.
- Ich habe aus Versehen deinen Schirm genommen.
I'm afraid I took your umbrella by mistake.
- Es tut mir leid, ich habe aus Versehen Ihren Regenschirm mitgenommen.