augenmerk

listen to the pronunciation of augenmerk
Englisch - Türkisch

Definition von augenmerk im Englisch Türkisch wörterbuch

attention
ilgi

Çocuklar benim ilgimi paylaşırlar. - My children share my attention.

Sadece detaylara yakın ilgi göstermelisin. - You must give close attention to the merest details.

attention
özen

Yaptığın şeye özen göster. - Pay attention to what you're doing.

attention
dikkat

Birçok Avrupalı ​​araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor. - Although many European researchers have studied ancient Persian literature in the nineteenth century, the new world is not paying attention to our contemporary literature.

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin. - You should pay more attention to your own safety.

attention
{i} ilgilenme

Polis onunla ilgilenmedi. - The policeman paid no attention to him.

Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim. - I stopped paying attention to Tom.

attention
(Askeri) esas duruş
attention
hizmet
attention
kayıt
attention
titizlik
attention
dikkat verme

Sürücülerin tafik ışıklarına dikkat vermeleri gerek. - Drivers need to pay attention to the traffic lights.

attention
hazırol yağdayı
attention
aşığın sevgilisine gösterdiği ilgi
attention
{i} kur
attention
{i} iltifat

Kadınlar iltifattan hoşlanırlar. - Women like attention.

Tom Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı. - Tom was flattered by Mary's attention.

attention
{i} ask. esas duruş/vaziyet
attention
Attention I Hazır ol I attention span bir kimsenin konu degiştirmeden aynı şeye dikkat edebildiği müddet
attention
meşgul olma
attention
teveccuh
attention
(Askeri) ESAS DURUŞ: Gözler tam ilerde, eller yanlarda, topuklar bitişik, ayak uçları 45 yanlara açık, hazır ve uyanık vaziyette, ayakta dik duruş. At veya araca binmiş, silah taşıyan vesaire şahıslar için de, ayrıca esas vaziyetleri tarif edilmiştir. Bu vaziyette, tam sessizlik ve hareketsizlik esastır. 2. HAZIR OL ! Bu vaziyeti almak için verilen komut