aufsetzer

listen to the pronunciation of aufsetzer
Englisch - Türkisch

Definition von aufsetzer im Englisch Türkisch wörterbuch

bouncer
{i} fedai

Tom bir gece kulübünde bir fedaidir. - Tom is a bouncer at a nightclub.

Tom bir fedai olarak çalışır. - Tom works as a bouncer.

bouncer
(Tarih) serdengeçti
bouncer
(konakçı/gazino/vb.yerlerde) fedai
bouncer
goril
bouncer
müşterileri atmakla görevli adam
bouncer
{i} zıplayan kimse veya şey
bouncer
{i} martaval
bouncer
fedaisi
bouncer
büyük şey
bouncer
dili martaval
bouncer
gece külüb v
bouncer
{i} palavracı
bouncer
martavalcı kimse
bouncer
zıplayan bir şey veya kimse
bouncer
fedai/hızlı top/zıplayan
Deutsch - Englisch
bouncers
bouncing balls
bouncer
bouncing ball
bouncing shot