aufnehmen könnend

listen to the pronunciation of aufnehmen könnend
Englisch - Türkisch

Definition von aufnehmen könnend im Englisch Türkisch wörterbuch

accommodating
{s} uyumlu
holding
tahvil
holding
tutarak

Tom küçük bir kutu tutarak mutfağa doğru yürüdü. - Tom walked into the kitchen holding a small box.

Tom Mary'nin yanında onun elinden tutarak oturdu. - Tom sat next Mary, holding her hand.

accommodating
yardımsever
accommodating
değişmeye hazır
accommodating
yardımcı
accommodating
{f} yerleştir
accommodating
değişime açık
holding
{i} mal

Tom küçük bir malzeme kutusu tutuyordu. - Tom was holding a small box of stuff.

accommodating
{s} uysal
accommodating
{s} mezhebi geniş
accommodating
{s} uygun
accommodating
{s} uysal, yumuşak başlı
accommodating
accommodate yerleştir
holding
tutan

Çiçekleri tutan o kadın kimdir? - Who is that woman holding the flowers?

Dün kollarında bir tavşan tutan bir adam gördüm. - I saw a man holding a rabbit in his arms yesterday.

holding
(isim) tutma, toprak kiralama, arsa, hisse, mal, stok, alacak, karar
holding
{i} alacak
holding
{i} toprak kiralama
holding
{i} tutma

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

Sami tutmakta olduğu her şeyi düşürdü. - Sami dropped everything he was holding.

Deutsch - Englisch
holding
having room for
accommodating
seating