Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.
- You look great in these photos.
Bütün fotolar onun Twitter hesabına gönderildi.
- All the photos were posted on her Twitter profile.
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
- We have hundreds of records in stock.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.
- The document records that the war broke out in 1700.
Bu resimlerin herhangi birinden hoşlanıyor musun?
- Do you like any of these pictures?
Bu resimler onun tarafından yapıldı.
- These pictures were painted by him.
All librivox recordings are in the public domain.
- Alle Aufnahmen der Libri Vox sind gemeinfrei.