Tom her zaman ilgi odağı olmak ister.
- Tom always wants to be the center of attention.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur.
- Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.
Yaptığın şeye özen göster.
- Pay attention to what you're doing.
Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin.
- You should pay more attention to your own safety.
Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim.
- I stopped paying attention to Tom.
Polis onunla ilgilenmedi.
- The policeman paid no attention to him.
Sürücülerin tafik ışıklarına dikkat vermeleri gerek.
- Drivers need to pay attention to the traffic lights.
Tom Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı.
- Tom was flattered by Mary's attention.
Kadınlar iltifattan hoşlanırlar.
- Women like attention.
I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.
- Deshalb möchte ich die Aufmerksamkeit auf den Bericht des Ausschusses Unsichtbare Parlamentsabgeordente lenken.