O, beni davet etmek için yeterince nazikti.
- He was kind enough to invite me.
Sizi bir partiye davet etmek istiyorum.
- I want to invite you to a party.
Onu davet etmeliydin fakat etmedin.
- You ought to have invited him, but you didn't.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.