Sen çok tertipli değilsin, değil mi?
- You aren't very organized, are you?
Tom çok tertipli değildi.
- Tom wasn't very organized.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.
- Tom organized his CDs by artist.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom genellikle oldukça düzenli.
- Tom is usually quite organized.
Tom düzenli, değil mi?
- Tom is organized, isn't he?