O önemli bir turistik çekicilik.
- It's a major tourist attraction.
Bu kitap için herhangi bir çekicilik hissediyor musun?
- Do you feel any attraction for this book?
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
- The coral reef is the region's prime attraction.
Cazibe yeterince açık.
- The attraction is obvious enough.
Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
- Don't do anything to attract attention to yourself.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
- Negative electrons attract positive electrons.
Senin için cazip bir teklifim var.
- I've got an attractive proposition for you.
Bu düşünce çok cazip.
- The idea is very attractive.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Mary çok cazibeli bir kadın.
- Mary is a very attractive woman.
Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.
- Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles.
Gezegenlerin kütlesi evrensel çekim yasasına göre hesaplanır.
- The mass of the planets is calculated according to the law of universal attraction.
Advertising is designed to attract customers.
His big smile and brown eyes instantly attracted me.
... FEMALE VOICE: Here are popular attractions in Santa Cruz. ...
... not the only field that offers these attractions but it does offer them in spades. It’s ...