O bir Kanadalı kız eşliğinde geldi. - He came accompanied by a Canadian girl.
O bir Kanadalı kız eşliğinde geldi.
He came accompanied by a Canadian girl.
Bir yürüyüşte ona eşlik ettim. - I accompanied her on a walk.
Bir yürüyüşte ona eşlik ettim.
I accompanied her on a walk.
Jim, ona piyanoda eşlik etti. - Jim accompanied her on the piano.
Jim, ona piyanoda eşlik etti.
Jim accompanied her on the piano.