O, bir makas ile ona saldırdı.
- She attacked him with a pair of scissors.
Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The angry mob attacked the building.
Onlar saldırmak niyetindeler.
- They intend to attack.
Niyetimiz ona saldırmak değildi.
- We didn't intend to attack him.
Tom bir panik atak geçiriyor.
- Tom is having a panic attack.
Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
- My daughter often had asthma attacks when she was a child.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ceased at dawn.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
- German forces attacked British soldiers near Amiens, France.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom had a heart attack.
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
- My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand.
Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
- The enemy kept up their attack all day.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
... " was in China on the day that Bombay was attacked by ...
... I did. I said we'd refocus attention on those who actually attacked us on 9/11, and ...