Atmosfer oksijenden oluşur.
- The atmosphere is made up of oxygen.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Bu odada garip bir atmosfer ziyaretçiyi çevreliyor.
- A strange atmosphere surrounds the visitor in this room.
Otelin ev gibi havası var.
- The hotel has a homey atmosphere.
Odada gergin bir hava vardı.
- There was a tense atmosphere in the room.
Ortam rahatsız ediciydi.
- The atmosphere was uncomfortable.
Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
- What Jane said made the atmosphere less tense.
Bir araba kazası vardı ve trafik bir inç kımıldamadı.
- There was a car accident and the traffic didn't move an inch.
O kadar korktular ki bir inç hareket edemediler.
- They were so frightened that they couldn't move an inch.
... and an atmosphere full of oxygen to fan the flames. ...
... atmosphere, you can see the whole world. ...