Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim.
- I'm not sure when I should be there.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum.
- I was having a very good time, when the sad news came.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?