at the time

listen to the pronunciation of at the time
Englisch - Türkisch
o zaman

Tom o zamanda çalıştığını iddia etti. - Tom claimed that he was working at the time.

Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor. - Tom claims he was drunk at the time.

(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

at a time
bir seferde

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir. - A magnet can pick up and hold many nails at a time.

Belki bir seferde bir şey yapmaya çalışmalısın. - Perhaps you should try doing one thing at a time.

at a time
birden

Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz. - One can't do more than one thing at a time.

Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz. - No one can do more than one thing at a time.

At time
bu zamanlarda
at a time
bölüm bölüm a little
at the time

    Türkische aussprache

    ät dhi taym

    Aussprache

    /ˈat ᴛʜē ˈtīm/ /ˈæt ðiː ˈtaɪm/

    Videos

    ... made it less attractive for enterprises to stay here than to go offshore from time to ...
    ... are working here. ROMNEY: The time ' the time… ...
Favoriten